Picture
Picture
 Yazarlar  Gündem  Yasam  Haber  Orkestra
rectrectrectrectrectrectrect
Picture
Polygon
 
  • Baba, bana da döner ! İşte insan haklarına saygısızlık: Babalar döner yiyor, çoluk çocuk aç perişan!
  • Ben de köy çocuğuyum Ahlat Kaymakamı Muhammet Kırılmaz’dan Ovakışla Günlüğü’ne özel demeç.
  • Öğrenciler geleceğimizdir Müdür Yardımcımız Mesut Adıyaman ile Ahmet İlkan (3/B) görüştü.
  • Sigaranın acı tablosu Sigara ile ilgili çarpıcı rakamlar. Bu yazıyı okuduktan sonra sigara içmeyi sürdürebilecek misiniz bakalım?
  • RehaKışla Atatürk Arabistan’a niçin gitti? Bu müthiş sorunun cevabı yalnızca Rehakışla’da

Ben de köy çocuğuyum

Ahlat Kaymakamı Muhammet Kırılmaz, öğrencilerimizi Makamında kabul ederek görüştü. İşte, Kırılmaz’ın sorularımıza verdiği yanıtlar.

Picture

Zelal Karatay: Herkes olağanüstü bir dünyada yaşamayı ister ve hayal eder. Sizin hayalleriniz nasıldır? Nasıl bir dünyada yaşamak istersiniz?

Kırılmaz: Herkesin ekonomik özgürlüğünü kazandığı, sosyal ve ekonomik refaha ulaştığı, toplum barışı içinde, yemyeşil bir dünyada yaşamak isterim. Ormanların yakılmadığı, hiçbir şekilde kavga ve döğüşün olmadığı, barış içinde bir dünyada.

Zelal Karatay: Hayat size sıkıcı ve zor geldiğinde “Yeter artık!” dediğiniz oldu mu? Neden?

Kırılmaz: Asla. Olmadı ve hiçbir zaman olmaz. İnsanları ayakta tutan ümittir, yarınlardan beklentilerdir. Umut yaşamdır. Bütün sıkıntılar ve problemler geçicidir. Üstesinden gelmek için çabalamak gerekir. Pes etmek en kolayıdır. Mücadele ederek de mutlu oluruz. Hemen pes etmek, hayata küsmek olmaz.

Zelal Karatay: Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?

Kırılmaz: Sizinkine çok benzeyen bir çocukluk geçirdim. Siz daha avantajlısınız diyebilirim. Ben de bir köy çocuğuyum. Köyde doğdum. Aydın’ın Söke ilçesine bağlı Avcılar köyünde... İki dersliği olan bir okulda okudum. Birleştirilmiş sınıflıydı. 1,2,3. Sınıflar bir dersliğin içinde, 4 ve 5. Sınıflar da diğer derslikte ders görürlerdi... Ailem çiftçilikle uğraşırdı. Bunun köy çocuklarına örnek olması gerekir. Bu koşullarda okuyan biri Kaymakam olabiliyorsa, bütün köy çocukları bu şansa sahip demektir. Düşünün, teneffüs aralarında bahçeye koşar ve işlere göz kulak olur, çalışırdım. Zeytin ve pamuk tarlalarında çalıştım. Okulumuzun imkanları çok sınırlıydı. Yazılı olmak diye bir şeyi üniversitede öğrendim. Ama bu imkansızlıkları bahane edip okulu bırakmadım. Eğer istiyorsanız, azminiz, beklentiniz varsa -ki olmalı, mutlaka olmalı, başarırsınız.

Bülent Yıldızlı: Çocukken hangi mesleğe sahip olmak isterdiniz. Kaymakam olmayı hiç hayal ettiniz mi?

Kırılmaz: Kaymakam olmayı hiç aklımdan geçirmemiştim. Öğretmen olmayı isterdim. Üniversite sınavındaki tercihlerimin yüzde doksanı öğretmenlikle ilgili okullardı. Kaymakamlığı seçmemin nedeni öğretmenliğe en yakın meslek olmasıdır. Öğretmen sınıfa hizmet veriyor, kaymakam da çalıştığı ilçeye, yöreye hizmet veriyor. Sosyal kültürel gelişmeye katkı sağlamaya çalışıyor. Öğretmen de aynı amaç için çalışır.

Bülent Yıldızlı: Göreviniz sırasında unutamadığınız bir anınız oldu mu?

Kırılmaz: Trakya’da Kırklareli’nin bir ilçesinde çalışıyordum. Orada üç köyün bütün aileleri çocuklarını okula göndermiyorlardı. Taşımalı eğitimin güçlüğünden, kardan, buzdan, tehlikelerden yakınıyorlardı. Milli Eğitim Müdürü bana gelerek “Ceza görecekler, ne yapalım?” diye sordu. Ben de o köye gittim. Üç köyün aileleri orada toplanmışlardı. Jandarma ve emniyet görevlileri de oradaydı. Siz hiç karışmayacaksınız dedim. Saat 8’de oturduk ve köylüleri dinlemeye başladım. Hiçbir müdahale olmaksızın 12.30’a dek köylüler konuştular. Sadece dinledim. İşin ilginci bu arada 22 ayran ve 18 çay içmişim. Sonra köylülerinkonuşmaları bitti ve ben bir tek cümle söyledim: “Hepinizi dinledim. Pazartesi günü bütün çocukları okulda bekliyorum.” Pazartesi günü öğrencilerin tümü eksiksiz okuldaydılar. Bu bana 22 ayran ve 18 çaya mal oldu.

Hatem Toprak: Bize özel zevklerinizden söz eder misiniz?

Kırılmaz: Spor yapmaktan hoşlanırım. Genelde voleybol, basketbol, futbol ve masa tenisi oynarım. Voleybol ve basketbole biraz daha düşkünüm. Kitap okumayı çok severim. Bilgisayarla uğraşmak da beni dinlendirir.

Hatem Toprak: Hangi okulu bitirdiniz, nerelerde görev yaptınız?

Kırılmaz: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdim. Ahlat üçüncü görev yerim. Daha önce Afyon’un İhsaniye ve Erzurum’un Tortum ilçelerinde görev yaptım. Aydınlıyım. Evliyim ve bir çocuğum var.

Hatem Toprak: Memleketinizi ve yakınlarınızı özlediniz mi? Ahlat’ta memleket özlemini size unutturan nedenler var mı?

Kırılmaz: Çok güzel bir soru. Evet, zaman zaman yakınlarımı özlerim. Ancak Ahlat’ta özlemeye vakit  kalmıyor, gerek de kalmayacak. Ahlat doğasıyla, toplumuyla çok güzel. Öyle anlaşılıyor ki yazın daha da güzel olacak. Yeşil, tarihi bir ilçe. Van Gölü’nün hemen kıyısında. Burada bulunmaktan mutluyum. Çalışma temposu içinde özlemeye vakit yok zaten.

 

Hatem Toprak: Başarınızı neye borçlusunuz?

Kırılmaz: Öğretmenlerime ve çalışmama. Azimle çalışmaya. Başarı için üç şart vardır: Birincisi: İşin başarılabilirliğini ölçmektir. ‘İmkansızı iste, başarırsın’ derler. Bir hedefin olsun, bunu başarırsın. İkincisi işi sahiplenmektir. Ben bu işi yapacağım, demektir. Bu benim için önemli ve başaracağım, diyebilmektir. Üçüncüsü ise azimle çalışmadır.

Fırat Balkaya: Efendim, Ahlat’a genel olarak bakıldığında, en çok karşılaşılan sorun hangisidir?

Kırılmaz: Gerçi burada henüz iki aydır bulunuyorum. Ama gördüğüm kadarıyla en önemli sorun, bilinçli tarımın yaygınlaşmamış olmasıdır. Üretici birlikleri, kooperatifler yok. Bilinçli, organize olmuş birlikte  çalışma yok.  İlçe Tarım  Müdürlüğü  elemanlarıyla bilgilendirme çalışmaları yapacağız. Pazara yönelik üretici birlikleri kurmak için çalışacağız.

Fırat Balkaya: Sayın Kaymakamım hayatın gerçek yüzünü ne zaman ve hangi olayla anladınız? Açıklar mısınız?

Kırılmaz: Biraz arabesk bir soru bu. Hayatta bir yüz vardır. O da gerçektir. Gerçek ve sabittir. İnsanlardan umduğumuzu bulamayabiliriz. Ama yılgınlığa kapılmak doğru değil. Hayatın gerçeklerini (buna zor taraflarını diyelim) bazı insanlar küçük yaşta öğrenirler; bazıları da ileriki yaşlarında öğrenirler. Ben ortaokul çağlarında ailemden ayrıldım ve hayatın zor yönleriyle karşılaştım. Ama bunlar sayesinde olgunlaştım.

Fırat Balkaya: Efendim, sizce Türkiye yeni yıla girmeye hazır mı? Televizyon ve gazetelerde görüyoruz, çeşitli sorunlardan bahsediliyor?

Kırılmaz: Mutlaka hazır. Her zaman bazı sorunlar olabilir. Ancak Türkiye ve Türk toplumu bu sorunların çok rahat üstesinden gelebilecek ekonomik-sosyal-kültürel alt yapıya sahiptir. Böylece yeni yıllara çok daha hazır gireceğiz. Yarınlardan ümitli olmalıyız. Her toplumda kurallar vardır. Sizin oyunlarınız gibi. Bu kurallar çerçevesinde insanlar birlik ve beraberlik içinde, aynı hedefe doğru, ekonomik ve kültürel yapıyı yükseltmek için birlik ve dayanışmayla çalışırlar. İnsanlar birbirleriyle uğraşmak yerine, dayanışma içinde çalışırlarsa aşılmayacak sorun yoktur.

Fırat Balkaya: Sayın Kaymakamım yeni yıla yönelik planlarınız nelerdir?

Kırılmaz: İlçemizin ekonomik ve sosyal alanda kalkınmasını sağlamak için, birlik ve beraberlik içinde tüm resmi kurumlarla beraber planlı, koordineli çalışarak, yeni yatırımlar, yeni hizmetler getirmek. İlçemizin daha ileri gitmesi için çalışmak. Bu çerçevede köylerimizin yol-su gibi sorunlarını, okulların onarımı gibi sorunları çözmeye çalışacağız. İlçeye yeni bir okul yapılıyor, bir de yeni öğrenci yurdu yapıldı. Taşımalı eğitimi kaldırıp öğrencilerimizi bu yurda yerleştirmeyi planlıyoruz. Hedef taşımalı eğitim kapsamındaki bütün öğrencilerin ilçe merkezinde kalmalarını sağlamak. En büyük hedefimiz bu.

Picture
Picture
 Yazarlar  Gündem  Yasam  Haber  Orkestra