|
Sanatlar eğitimi, bilincin, zekanın, yargılama ve usa vurma güçlerinin temelde dayandığı duyu ve duyumların, duyarlılığın ve duyguların eğitimim için kullanılan bir kavramdır. Bu eğitimin, eğitim ve öğretim içinde nasıl yer alacağını inceleyen bilim dalı ise sanatlar eğitimbilimidir. Sanatlar eğitimbilimi bugün artık yalnızca insanın duyu, duyum, duygularını, düşlem gücünü ve imgelemini eğitme kaygısı taşımayıp, bu sayılanların beyindeki önemli varlığını ve gücünü bilerek yola çıkmaktadır. Bu yeni sanat eğitimi anlayışı öğretilebilirliğiyle, çocuk ve genci yalnız duyarak değil, düşünerek, tartıp biçerek, eleştirerek; yaşayarak yapmanın yanı sıra yapılanın üstünde düşünerek, kendini gerçekleştirmek, toplumsal ve kültürel çevresiyle ilişki kurmak ve bu çevreyi düzenleyebilmek için neler gerektiğini hesaplayarak; dış dünyadan koparak değil, tersine onunla bağdaşarak insanın her alanda yaratıcı, tasarlayıcı, düşünce üreten yanını pekiştiren bir anlayış olarak gelişmektedir. Sanat eğitimi, kişiliğin uyumlu bir bütün olarak gelişimi sürecinde, beyindeki yaratıcı ve üretici güçlerin geliştirilmesini amaçlamaktadır. Genel olarak sanat eğitimi, güzel sanatların tüm alanlarını ve biçimlerini kendine konu alan, kuramsal ile uygulamalı çalışmaları bir arada yürüten okul içi ve okul dışı yaratıcı, sosyokültürel ve sanatsal eğitimdir. Sanat eğitimi, sanatçı yetiştirmeye değil, sanatın kendisiyle yaşayarak, bilgilenerek ve tartışarak karşılaşan bireyleri, bu sanatsal yaşantılar ve deneyler yoluyla bilimde, teknolojide ve sanatta, kısaca düşüncede yaratıcı olarak yetiştirmeye yönelmektedir. Gerekçe istenirse şu söylenebilir: Yaratıcılık süreçlerini işe koşan en önemli özgül alan sanatsal yaratmalara ve sanatsal düşüncelere yol açan, böylece beyindeki tüm düşünme biçimlerini ve yaratıcı güçleri devreye sokan sanat eğitimi alanıdır. Çağdaş sanat eğitimiyle, sanat sorunlarını tüm biçimleriyle yaşayarak eğitilen çocuğun ve gencin, olay ve olguları çok yönlülükleri ve boyutlulukları içinde görüp yorumlayan ve kavrayan; yeniliklere, çağdaş her türlü gelişmeye açık; çağının gelişmelerini anlamaya yatkın, hoşgörülü ve aynı zamanda dinamik bir kişilik geliştireceği kesindir. Günümüzde, sanat eğitimiyle ilgili derslerin, bütün sanat türlerini kucaklayan bir kapsamda ve bunu da aşarak diğer derslerle (tarih, ana dili, toplu yazma, sosyal bilgiler vd.) entegre edilmiş biçimde işlenmesi düşünülmelidir. Ders dışı etkinliklerin düzenlenmesinde, ama öncelikle örgün eğitim programlarında, bilim ve teknik eğitimin yanında ve ona eş değerde yer alması önemle gereken sanatlar eğitimi alanıdır. Bugün önemi anlaşılmış bulunan duygusal zeka, çok yönlü zeka gibi yetiler, kapsamlı sanatlar eğitimi programlarıyla geliştirilebilmektedir. 21 yy’ın gereksindiği buluşçu, yaratıcı, planlayıcı, tüm beyinsel yetileri geliştirilmiş aydınlık insanları yetiştirirken kapsamlı sanatlar eğitimi alanı zenginleşerek, çeşitli disiplinlerle desteklenerek, (kültür eğitimbilimi, müze eğitimbilimi, yaratıcı drama vd.) gelişmektedir. |